REKABET HUKUKU KAPSAMINDA BİLGİ DEĞİŞİMİ

Fikrî ve Sınai Haklar Dergisi, Cilt No.:17, Sayı No.:61, 2021, s.95-116.

REKABET HUKUKU KAPSAMINDA BİLGİ DEĞİŞİMİ

THE EXCHANGE OF INFORMATION UNDER COMPETITION LAW

Av. Dr. Oğuzkan GÜZEL*[i]

Av. A. Satuk Buğra İSMAİLEFENDİOĞLU**

Öz

Rakipler arası bilgi değişimi, ilgili pazarda şeffaflığın artırılması suretiyle tüketici refahına katkıda bulunmasına rağmen rekabet hukuku bakımından ciddi endişeler doğurmaktadır. Rekabet Kurumu da dahil birçok rekabet otoritesi, teşebbüsler arası bilgi değişimlerini yakından incelemektedir. Bilgi değişimi rekabet otoritelerince rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olarak değerlendirilmekle birlikte, bu davranış ile alakalı özel düzenlemelerin olmaması nedeniyle rekabeti kısıtlayıcı etkilerin değerlendirilmesi noktasında özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Teşebbüsler arası bilgi değişimlerinin rekabeti kısıtlayıcı etkileri, her bir olayın kendine özgü özelliklerine göre ve bilgi değişiminin gerçekleştiği şartların dikkatli incelemesi ile değerlendirilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Rekabet, Bilgi Değişimi, Hassas Bilgi, Etki, Pazar

Abstract

Information exchange between competitors, although serve consumer welfare by increasing the transparency in the market, raises serious competition law concerns. Many competition authorities, including Turkish Competition Authority, are closely scrutinising the information exchange between undertakings. As well as information exchange is being targeted as an anticompetitive practice by competition authorities, lack of specific regulations dealing with such a conduct requires particular attention to be paid in assessing the anticompetitive effects of exchange. Anticompetitive effects of information exchange between competitors should be evaluated based on the specific characteristic of each case and requires careful examination of the circumstances of exchange.

Keywords:  Competition, The Exchange of Information, Competitively Sensitive Information, Effect, Market

  1. REKABET HUKUKUNDA BİLGİ DEĞİŞİMİ
    • Genel Anlamda Bilgi Değişimi

Literatürde birçok farklı tanımı bulunmasına karşın Rekabet Hukuku bakımından bilgi değişimleri veya bir diğer ifadeyle bilgi paylaşımları, ticari olarak faaliyet gösteren bir veya birden fazla teşebbüsün tek taraflı ya da karşılıklı olarak, teşebbüslerin rekabet kapsamındaki bağımsız kararlarını etkileyebilecek paylaşımları olarak tanımlanabilir. Ticari hayat akışında, teşebbüslerin rakip olup olmamasından bağımsız olarak, doğrudan veya dolaylı olarak bilgi değişiminde bulunması kaçınılmazdır. Bu doğrultuda teşebbüslerin doğrudan veya teşebbüs birlikleri, pazar araştırma ve danışmanlık şirketleri, müşteriler, tedarikçiler veya dağıtıcılar aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleştirdikleri bilgi paylaşımları ilgili pazarları bir ölçüde şeffaflaştırmaktadır. Bununla beraber, bazı durumlarda bilgi paylaşımı gerçekleştirmenin teşebbüslere ve dolayısıyla ilgili bütün paydaşlara etkinlik sağladığı da ortadadır. Ancak, teşebbüsler arasında gerçekleşen bilgi değişimlerinin rekabeti kısıtlayıcı etki doğurması veya rekabeti kısıtlayıcı amaçlar barındırması halinde rekabet otoritelerince yasaklandığı görülmektedir.

Bilgi değişimi olarak nitelendirilebilecek hususların kapsamı kesin çizgilerle çizilememektedir. Fiyat, arz, talep, üretim miktarı, kapasite bilgisi, müşteriler, güncel satış rakamları, geleceğe yönelik yatırım planları, fiyatlama politikasında yapılacak değişiklikler gibi paylaşımlar bu kapsama dahil edilmektedir. Sayılan unsurların nitelikleri üzerine yapılacak değerlendirmelerle, değişimleri halinde rekabeti ihlal eden hususların olup olmadığı tespit edilmektedir.

  • Bilgi Değişimlerinde Etkinlik Değerlendirmesi

Rekabet otoritesinin bilgi değişiminde dikkat ettiği en önemli hususlardan biri ‘etkinliktir’. Bilgi paylaşımının gerçekleştiği pazarlardaki bütün kişileri ilgilendiren ve onlara yansıyan şeffaflaşmaların etkinlik artırıcı olduğu ifade edilmektedir. Etkinlik artıcı nitelikteki paylaşımların, hem tüketici hem de diğer piyasa paydaşları üzerinde olumlu etkileri nedeniyle rekabet otoritesince de ılımlı yaklaşımı sağlamaktadır.

Rekabet Kurumu tarafından yayımlanan Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz[1]’da da konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Kılavuzda yer verilen ‘bilgi değişimi, taraflar arasında bilgi asimetrisi sorununu ortadan kaldırabilir. Ayrıca, teşebbüslerin, kendilerini rakipleriyle kıyaslamalarına imkân sağlayarak etkinliklerini arttırabilir. Bunun yanı sıra, bilgi paylaşımı, teşebbüslerin, stoklarını azaltmasına, kolay bozulabilen ürünlerini tüketicilere daha hızlı ulaştırmasına ya da talebin istikrarsızlığından kaynaklanan maliyetlerini düşürmesine de yardımcı olabilir. Araştırma maliyetleri azalan ve seçenekleri artan tüketiciler bu durumdan doğrudan fayda sağlayabilir.’ ifadesi Rekabet Kurulu’nun bilgi değişimi kapsamındaki tüm paydaşlara etkinlik veya fayda sağlaması noktasındaki ılımlı tutumunu göstermektedir.

Ancak, Rekabet Hukuku kapsamında dikkat edilmesi gereken asıl mesele rekabetin kısıtlanmasına neden olabilecek türden gerçekleştirilen bilgi değişimleridir. Rakipler arasında, tüm paydaşlara yönelik olmayan, gizli olarak gerçekleştirilen ve rekabet ortamını bozabilecek hassas bilgileri içeren bilgi değişimleri rekabet hukuku tarafından yasaklanmaktadır. Paylaşılan bilginin niteliği ve pazardaki etkisi, ihlal değerlendirmesindeki belirleyici unsurlardır.

  • Değişilen Bilginin Niteliği

Fiyat ve üretim miktarları, ilgili pazarın rekabet dinamiklerini etkileyen, teşebbüslerin birbirleri ile rekabet içerisinde olmasını sağlayan değişkenlerin şeffaflaşmasını sağlayan, üretim, maliyet, fiyatlama, satış verileri, stoklar, kapasiteler, mevcut sözleşmelerin şartları gibi bilgiler rekabetin temelini oluşturmaları nedeniyle hassas olarak kabul edilmekte ve bu bilgilerin değişimleri genel anlamda yasaklanmaktadır. Rakipler arasındaki bilgi değişimi, rekabete duyarlı bilgilerin paylaşımı şeklinde gerçekleşmesi durumunda rekabeti kısıtlayıcı olarak kabul edilebilmektedir. Kurul tarafından rekabete duyarlı bilgiler, rakiplerin fiyat, maliyet, satış, üretim, kapasite kullanımı, teklif şartnameleri, stoklar, ticari sır niteliğindeki bilgiler gibi öğrenilmesi durumunda rakiplerin gelecekteki rekabetçi pazar davranışlarının tahmin edilebilirliğini artıran bilgiler olarak ifade edilmektedir.[2] Rakipler arasında rekabete duyarlı bilgilerin değişimi, pazarı şeffaflaştıracak ve rekabetçi davranışların koordinasyonuna neden olabilecek niteliktedir. Bu nedenle rekabete duyarlı bilgilerin değişiminin sınırlı olması ve rakipler arasında koordinasyon doğurucu olmaması önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, teşebbüslerin bağımsız ticarî ve iktisadî kararlarını etkileyen bilgi değişimleri, Kurulca değiştirilmesi yasak olan hassas bilgiler kapsamına alınarak ihlal olarak değerlendirilebilmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan ‘Guidelines for the Assessment of Horizontal Cooperation Agreements’[3] kılavuzunda da rakipler arasındaki bireyselleştirilmiş/kişiselleştirilmiş geleceğe yönelik fiyatlara ve üretim miktarlarına ilişkin bilgi değişimleri amaç yönünden rekabeti kısıtlayıcı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, rakipler arasındaki geleceğe yönelik fiyatlamalara veya üretim miktarlarına ilişkin özel/gizli bilgi değişimleri, fiyatları veya üretim miktarlarını belirleme veya tespit etme amacına sahip oldukları için, normal şartlar altında kartel olarak kabul edileceği ve cezalandırılacağı belirtilmiştir.

Teşebbüslerin bağımsız tercihleri doğrultusunda karar almalarını etkileyecek ve bunların önüne geçebilecek nitelikteki bilgi paylaşımları genel itibari ile yasaklanmaktadır. Ancak yine de Kurul’un bir bilginin hassas bilgi olup olmadığı veya bilginin ihlal edici nitelikte olup olmadığı noktasındaki takdir yetkisi saklıdır. Yukarıda hassas olarak sayılan bilgilerin, bazı Kurul kararlarında ihlale sebep olabilecek nitelikte olmadığı yönünde değerlendirildiği de görülmektedir. Kurulca hassas olarak nitelendirilen bir bilginin güncel olmaması nedeniyle ihlale sebep olmayacağı da değerlendirilebilir. Ancak bu konuda kesin ve net bir kriter olmamakla beraber, değişimi yapılan bilginin Pazar üzerindeki etkisine veya teşebbüslerin kararlarına ne derecede etki ettiği gibi hususların değerlendirilmesiyle ihlal konusunda kesin karara varılacaktır. Bu nedenle bilginin güncelliği ve tam anlamıyla neleri ifade ettiği de değerlendirmede dikkate alınmaktadır.

  • Bilgi Paylaşımı Yapılan Pazar Yapısı

Değişimi yapılan bilginin pazardaki etkisinin değerlendirilebilmesi için öncelikle pazar yapısının incelenmesi gerekmektedir. Teşebbüslerin faaliyet gösterdikleri pazarların yapısı, paylaşılan bilginin pazardaki etkisini belirlemektedir. Halihazırda rekabetçi olan piyasalarda, bilginin taraflar arasında dolaşması genellikle faydalı olarak görülmekte ve pazarı dengeye ulaştırdığı düşünülmektedir. Oligopolistik yapılarda ise durum daha farklıdır. Bu pazarlarda, bilgi değişimine daha hassas yaklaşılmaktadır. Sayıca az olan satıcıların bulunduğu oligopolistik yapılarda, rakiplerin birbirleriyle görüşmeleri ve anlaşarak anlaşma doğrultusunda hareket edebilmeleri kolaydır. Bu nedenle bu pazarlarda, bilgi değişiminin rekabeti engelleyici veya taraflar arasındaki rekabeti kısıtlayıcı olarak uygulanması mümkündür.[4] Bununla beraber Pazar yapısının şeffaf olması, bilgi değişiminin etkisinin ciddi boyutlara erişememesinde etkilidir. Pazarla ilgili paydaşların mevzubahis bilgilere, şeffaf yapı sayesinde kolayca erişmesi mümkün olduğu için değişimi yapılan bilgilerin Pazar üzerinde ciddi bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir. Ancak şeffaf olmayan ve ilgili bilgilerin kolayca edinilemediği pazarlarda bilgi değişiminin etkisi çok daha büyük ve rekabeti kısıtlama amacına doğrudan hizmet edebilecek olması nedeniyle Rekabet Otoritesince hoş görülmemektedir. Yine, son noktada etkinin ve önemin belirlenmesindeki takdirin Rekabet Kurulu’nda olduğu belirtilmelidir.

  • Bilgi Paylaşımının Gerçekleştirilme Şekli

Bilgi Değişimlerinin gerçekleştirilmesi durumları incelendiğinde bunun birden çok yolunun olduğu görülmektedir. Bilgi, rakipler arasında doğrudan veya meslek kuruluşları gibi teşebbüs birlikleri, pazar araştırma kuruluşları ve benzeri üçüncü taraflar veya teşebbüslerin tedarikçi ya da dağıtım ağı yoluyla dolaylı olarak paylaşılabilir. Teşebbüsler, bizzat kendi temsilcilerinin şifahen geçekleştirdiği görüşmelerle veya iletişim araçlarının kullanılması suretiyle doğrudan bilgi paylaşımında veya değişiminde bulunabilirler. Dolaylı olarak ise teşebbüs birlikleri, danışmanlık hizmeti sağlamak adına bilgi toplayan şirketler veya kamu aracılığı ile bilgi değişimi gerçekleşebilmektedir. Müşterilerin de teşebbüslerle ilişkileri sebebiyle bilginin dolaylı olarak değişimini sağladığını hatırlamakta yarar vardır.

Bilgi değişiminin tek taraflı veya karşılıklı olarak gerçekleştirilmesi de mümkündür. Teşebbüslerin, diğer teşebbüslere karşı rekabete ilişkin hassas bilgilerini tek taraflı açıklamaları halinde diğer teşebbüslerin bu bilgileri kabul etmedikleri yönünde ve paylaşıma karşı çıkılması gerektiği yönünde cevap verilmesi gerektiği Rekabet Kurulu’nca beklenmektedir. Açıklanan bilginin, açıkça veya zımnen kabul edilmesi halinde rekabet ihlaline neden olunabilecektir. İhlalin oluşması için karşılıklı bilgi değişimi şart olmayıp, tek taraflı açıklamalar da yeterli kabul edilmektedir. Teşebbüslerin yukarıda ifade edilen ve hassas olarak nitelendirilen bilgileri çeşitli iletişim kanallarından veya yüz yüze görüşmelerde tek taraflı olarak aktarması, ilgili pazarlardaki rekabeti kısıtlayacak etki doğurabilecek ve teşebbüslerin uyumlu eylem/anlaşmalarına zemin hazırlayabilecek olması nedeniyle Rekabet Kurulunca ihlal kapsamında değerlendirilecektir.

Teşebbüs birlikleri de bilgi değişimi konusunda rekabet hukuku açısından kritik ve hassas bir noktadadır. Teşebbüs temsilcilerinin düzenli olarak bir araya gelme imkânı yakaladıkları bu kurumlar, bilgi değişiminin gerçekleştirilebilmesine ortam sağlamaktadır. Teşebbüslerin, birlikleri aracılığı ile fiyat belirleme başta olmak üzere birçok konuda anlaşmalarının ve gelecek politikalarına yön verme ihtimallerinin mevcut olması sebebiyle rekabet otoritelerinin düzenli olarak takibindedir.

İfade edildiği üzere bilgi değişiminin tek taraflı veya karşılıklı olması ihlal doğması durumunu doğrudan etkilememektedir. Bununla beraber bilgi değişiminin belirli bir aralıkla sağlanması veya tek bir sefere mahsus olarak gerçekleştirilmesi de tek başına ihlal değerlendirmesi için yeterli değildir. Kurulca, düzenli olarak bilgi değişimi yapılan bir durum ihlal olarak nitelendirilmez iken, yalnızca bir kereye mahsus olan bir bilgi değişiminin ihlal olarak değerlendirilebilmesi mümkündür. Tek bir değişim ile teşebbüslerin piyasadaki faaliyetleri uyumlaşıyor ve rekabet kısıtlanıyor ise rekabetin ihlal edildiği sonucuna ulaşılabilecektir.

  1. DÜNYA’DAN BİLGİ DEĞİŞİM ÖRNEKLERİ

Bilgi değişimi yalnızca Türk Hukuk Sistemi’nce değil, aynı zamanda dünyada yer alandiğer hukuk sistemlerince de incelenmeye ve değerlendirilmeye tabi tutulmuş bir konudur. Konunun daha net bir şekilde anlaşılabilmesi için, Amerika’da ve Avrupa Birliği’nde bilgi değişimine ilişkin bazı davalara bu başlık altında değinilecektir.

  • ABD Rekabet Hukuku’nda Bilgi Değişimi Kararları

ABD, Rekabet Hukuku kapsamında bilgi değişimi hususunda vermiş olduğu kararlar ile günümüz anlayışının oluşmasında etkili sistemlerden biri olmuştur. Bu nedenle, konuya ilişkin çerçevenin daha sağlıklı çizilebilmesi için birkaç karara yer verme gereği söz konusudur.

İlk olarak Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin 1969 tarihli United States vs. Container Corporation of America[5] kararı incelenmelidir. Bu kararda mahkeme, gerçekleştirilen bilgi değişiminin amacından çok fiyatlar üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmuştur. Söz konusu davada, dava kapsamında bulunan 18 şirketin ürünlerine belirledikleri fiyatları birbirleriyle paylaştıkları görülmüştür. Taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmaması, düzenli olarak bilgi paylaşımının gerçekleştirilmemesine ve fiyatların düşme eğiliminde olmasına karşın; fiyatın, rekabetin kısıtlanması noktasında kritik ve hassas olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle Yüksek Mahkeme, yoğunlaşmanın yüksek, ürün talep esnekliğinin düşük ve asli rekabetin fiyatlar üzerinde olduğu endüstri dalında güncel fiyat bilgilerinin paylaşılmasını rekabeti kısıtlaması nedeniyle rekabete aykırı etki doğurucu nitelikte kabul etmiştir.[6]

Bir başka önemli karar da, Ulusal Müzik Sanatçıları Birliği’ne (National Association of Music Merchants)[7] yönelik gerçekleştirilen soruşturma sonucuna ilişkindir. ABD Fedaral Ticaret Komisyonu’nca gerçekleştirilen soruşturmada, Birlik’te geçen 2 yıla ilişkin gerçekleştirilen toplantılarda üreticiler, dağıtıcılar ve bayiler arasında rekabete ilişkin hassas bilgilerin değiştirildiği ve bu bilgilerin özellikle satış fiyatlarını ve satış stratejilerini içerdiği tespit edilmiştir. Bu durumun, rekabeti sınırlandırdığı ve teşebbüslerin anlaşmalarına zemin hazırladığı belirtilmiştir. Tespit edilen ihlal iddiaları karşısında, Birlik tarafından taahhüt verilmesi talep edilmiş ve taahhüt uyarınca üreticiler veya dağıtıcılar arasında fiyatların ve rekabete hassas diğer bilgilerin paylaşımına yönelik herhangi bir faaliyete girişmesi yasaklanmıştır.[8]

Yukarıda sunulan karar örneklerinden de anlaşılacağı üzere, bilgi değişiminin rekabeti kısıtlayıcı etkiler içermesi halinde otoritelerce cezaya tabi tutulacağı ve bu faaliyetlere karşı önlemler alınacağı anlaşılmaktadır.

  • Avrupa Birliği Rekabet Hukuku’nda Bilgi Değişimi Kararları

Avrupa Birliği rekabet hukuku da rekabete duyarlı hassas bilgilerin değişimi noktasında gerek düzenlemeleri gerek kararlarıyla bilgi değişimleri karşısındaki tutuma ilişkin önemli ve yol gösterici bir tecrübeye sahiptir. Bugün, Rekabet Kurumunca hazırlanan soruşturma raporlarında ve Rekabet Kurulu kararlarında da Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarına sıkça atıf yapıldığı görülmektedir.

AB uygulamasındaki bilgi değişimine yönelik ilk kararlardan en önemli karar ise 1992 tarihli UK Agricultural Tractor Registration Exchange’e ilişkin olandır.[9] Adalet Divanı’nın bilgi değişiminde esasa ilişkin karar vermesi nedeniyle incelenmeye değerdir. UK Tractor kararı, traktör üreticileri ve ithalatçıları arasında ciddi anlamda bilgi değişimi sağlayan bir sistemin kurulmasına ilişkindir. Üyeler, bu sistem sayesinde detaylı bilgiler edinebilmektedir. Ayrıca üyeler sisteme dahil olmayan başka firmalara ait toplulaştırılmış verilere dahi bu sistem aracılığı ile ulaşabilme imkanına sahiptir. Pazarın büyük çoğunluğunu da sisteme üye şirketlerin oluşturduğu, pazardaki ürünlerin görece homojen olduğu ve yapısal olarak giriş engelleri barındırdığı Komisyon tarafından ifade edilmiştir. Değiştirilen bilginin incelenmesine gelindiğinde ise Komisyonun önemli bir noktanın altını çizdiği görülmektedir. İlk olarak bireysel satış verileri belirlenemeyecek şekilde toplulaştırılmış verilerin üyeler arasındaki değişim uygun olabileceği; ancak herhangi bir coğrafi alan, ürün grubu veya zaman dilimi için toplulaştırılmış verilerin, 10 taneden düşük toplam satış miktarı içermesi halinde, toplulaştırılmış verilerin dahi doğrudan veya dolaylı olarak rakiplerin bireysel satış miktarlarının belirlenmesine neden olacağı ve bu nedenle bu sayının altında toplam satış içeren toplulaştırılmış verilerin de değiştirilmemesi gerektiği belirtilmiştir. İfade edilenler ışığında Komisyon; yoğunlaşmış bir nitelik gösteren pazarda bilgi değişimi nedeniyle rekabetin önlendiğini ve sistem dışındaki teşebbüsler için giriş engellerinin artırıldığını tespit etmiştir. Adalet Divanı da temyiz talebiyle önüne gelen dosyada, davaya konu bilgi değişimi sisteminin pazarın işleyişine ilişkin belirsizliği azalttığını veya tamamen ortadan kaldırdığını, bu bakımdan üreticiler arasındaki rekabet üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu belirterek kararını onamıştır ve rekabetin ihlal edildiğini bir kez daha ortaya koymuştur.[10]

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın son dönemlerde vermiş olduğu önemli kararların başında 2009 yılında verilmiş ‘T-Mobile’[11] kararı gelmektedir. Hollanda’da faaliyet gösteren beş GSM operatörünün temsilcilerinin bir araya gelerek toplantı yaptığı ve ön ödemeli hat aboneliklerinde bayilere ödenen komisyonlarda indirime gidilmesi yönünde karar alındığı tespit edilmiştir. Soruşturma döneminde belirtilen GSM teşebbüslerinin faaliyet gösterdiği pazarda yalnızca ifade edilen 5 GSM şirketi faaliyet sürdürmekte olup, aynı zamanda yüksek giriş engelleri bulunan bir yapıya sahiptir. Konuya ilişkin olarak Hollanda Rekabet otoritesi, tarafların uyumlu eylem/anlaşma yoluyla rekabeti kısıtladıkları gerekçesiyle cezaya hükmetmiş ve bu karar yerel mahkemece de onaylanmıştır. Süreç, temyiz talepleriyle ABAD’ın ön karar vermesine kadar ilerlemiştir. Belirtilen süreçte, beş GSM operatörünün yalnızca bir kere toplantı gerçekleştirdikleri savunmasına da yer verilmiş ve bu nedenle rekabetin kısıtlama amacının bulunamayacağı belirtilmiştir. ABAD önüne gelen dosyada öncelikle eylemin amaç yönünden rekabete aykırı olduğunun tespiti halinde ayrıca bir etki değerlendirmesine gerek bulunmadığını belirtmiştir. Belirtilen 5 GSM operatörünün bayilere ödenmesi planlanan komisyonlarda gerçekleşecek indirimin zamanlaması ve detaylarına ilişkin olarak gerçekleştirilen toplantı ile teşebbüsler arasındaki belirsizliğin ortadan kaldırıldığı ve bu bilgi değişiminin rekabete aykırı amaçla yapıldığı ABAD tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca teşebbüsler arasında yalnızca bir toplantı yapıldığı savunması da ABAD tarafından kabul görmemiştir. Gerçekleşen toplantıların biçiminin ve sayısının, Pazar koşullarına göre değişeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle, somut dava kapsamında yer alan ve rakip durumda bulunan teşebbüslerin davranışlarını uyumlaştırabilmek için tek bir toplantının dahi yeterli olacağı ifade edilmiştir.[12] Bu karar özellikle Rekabet Kurulu’nun değerlendirmelerine de önemli derecede etkili olmuştur. Kararda yer alan, amaç yönünden aykırılığın etki değerlendirmesine gerek kalmaksızın ihlal tespiti için yeterli görülmesi hususu, bugün Kurul tarafından da kararlarda yapılan bir değerlendirmedir.

Rekabete duyarlı hassas bilgi olarak nitelendirilen fiyat stratejisinin teşebbüsler arasında paylaşılmasına ilişkin önemli bir karar da Birleşik Krallık Adil Ticaret Ofisi (OFT) tarafından açıklanan ve The Royal Bank of Scotland (RBS) ile Barclays Bank’e ilişkin 2011 tarihli karardır.[13] Tek taraflı bilgi paylaşımına örnek gösterilebilecek olan soruşturmada, RBS yetkili ve çalışanlarının geleceğe yönelik fiyat stratejilerine ilişkin özel ve ticari sır niteliğindeki bilgileri Barclays Bank’e ilettiği tespit edilmiştir. Kendisine çeşitli kanallar ile iletilen bu bilgilere karşı çıkmayan Barclays Bank, aksine rekabete hassas bu bilgileri kendi fiyatlama stratejisinde kullanmıştır. Soruşturma kapsamında, teşebbüslerin kendilerine ait fiyat stratejilerine ilişkin bilgilerin rekabete duyarlı bilgiler olduğu ve bu bilgilerin paylaşılmasının ihlal meydana getirdiği ifade edilmiştir. Pişmanlık başvurusunda bulunması sayesinde Barclays Bank herhangi bir ceza yaptırımına tabi tutulmamasına karşın, RBS idari para cezası yaptırımına mahkûm olmuştur.

Yukarıda belirtilen kararlar, AB Rekabet Hukuku’nda önemli yere sahip olan ve bugünkü uygulamanın temelini oluşturan kararlardandır. Özellikle Avrupa Birliği Komisyonu ve ABAD kararlarının Rekabet Kurulu kararlarında dikkate alındığı ve Rekabet Kurulu’nun kararlarında Avrupa Birliği karar ve düzenlemelerine sıkça atıfta bulunduğunu hatırlatmakta fayda vardır.

  1. REKABET KURULU’NUN BİLGİ DEĞİŞİMİ KARARLARI

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesi uyarınca belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır. Yukarıda açıklamalarına yer verilen bilgi değişimi hususu, kanunda kesin olarak yasaklanan bu davranışlara sebebiyet vermesi halinde cezai yaptırıma tabi tutulmaktadır. Rekabet Kurumu’nun kurulduğu günden bu yana, Rekabet Kurulu tarafından bilgi değişimine ilişkin gerçekleştirilmiş birçok soruşturma ile muafiyet incelmesinde bilgi değişimleri incelenmiş ve verilen kararlar ile uygulama içtihadı geliştirilmiştir.

Bu konuya ilişkin değerlendirmeler ilk olarak, maya ve çimento sektöründe gündeme gelmiştir. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB), 2005 yılında üyeleri arasında düzenli olarak bilgi paylaşılması sebebiyle Kurum’a başvurarak menfi tespit talep etmiştir. Birliğin başvuru anındaki işleyişinin rekabete aykırı hususlar içerdiği tespit edilmiş ve karşılığında değişikliğe ilişkin tavsiyelerde bulunulmuştur. Verilerin teşebbüs veya ekonomik birlik teşkil eden teşebbüs grupları bazında bilinmesine imkan vermeyecek şekilde hazırlanması, herhangi bir veri grubuna dayanılarak teşebbüslerin birbirleriyle karşılaştırıldığı tablolar hazırlanmaması, verilerin teşebbüs temsilcilerinin bir araya geldiği toplantılarda görüşülmemesi, verilere ilişkin olarak rekabeti etkileyebilecek nitelikte herhangi bir yorumlamanın teşebbüslerle paylaşılmaması, rekabete duyarlı hassas bilgilere dair tahmin gerçekleştirilmemesi ve aylık verileri gösteren tabloların ilgili ayın bitiminden itibaren iki ay geçmeden teşebbüslerle paylaşılmaması gibi hususlar Rekabet Kurum’u tarafından rekabete aykırılıkları gidermek için ilgili teşebbüs birliğine bildirilmiştir. [14]

04.07.2007 tarih ve 07-56/672-209 sayılı “Emaye Bobin Teli Soruşturma” kararında ise Rekabet Kurulu, Emaye Bobin Teli pazarında faaliyet gösteren, kapasitesi büyük altı teşebbüsten dört tanesinin fiyat listelerinde aynı zamanda değişikliklerin gerçekleştiği ve listelerde bulunan 40’a yakın ürünün fiyatlarının birebir aynı olduğunu tespit etmiştir. Aynı fiyatların söz konusu olması, fiyatların birlikte belirlendiği ve diğer iki teşebbüsün de liste fiyatlarının aynı olabileceği şüphesi doğrultusunda soruşturma gerçekleştirilmiştir. İlgili sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerden elde edilen delillerde; taraflar arasında fiyat listelerinin birbirlerine iletildiği, fiyat değişimi gerçekleşen dönemlerde listelerin teşebbüsler arasında gönderildiği görülmüş ve bilgi değişimi konusunda bir süredir devam eden, rekabeti bozucu veya sınırlayıcı nitelikte bir koordinasyonun var olduğunu tespit edilmiştir. Bazı teşebbüs yetkililerinin ifadeleri ve teşebbüslerin rekabete duyarlı hassas bilgileri (fiyatlara, kapasite kullanımlarına, üretim miktarlarına, müşteri bazında satış rakamları) birbirleri ile paylaşmaları, teşebbüs birliği bünyesinde yapılan bir toplantıda belirli bir tarihten itibaren tek fiyat uygulamasına geçilmesinin kararlaştırılması ve bu çerçevede taraflar arasında tek fiyat listesi uygulanması konusunda bir anlaşmanın var olması sonucuna ulaşılması nedeniyle taraflara idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.[15]

Yassı demir çelik ürünleri pazarına ilişkin başlatılan soruşturmada, Kurul 16.06.2009 tarih ve 09-28/600-141 sayılı kararı ile bilgi değişimi sebebiyle ihlal sonucuna ulaşmıştır. Soruşturma kapsamında yer alan Erdemir ve Borçelik arasında düzenli bilgi değişiminin olduğu, soruşturma heyetince elde edilen belgelerden anlaşılmıştır. Teşebbüslerin satış ve alım miktarı bilgisi, ihracat miktarları ve primlere ilişkin bilgiler, ilgili pazarda rekabete duyarlı olarak kabul edilmiş ve değişimlerinin ihlale sebebiyet verdiği değerlendirilerek para cezasına hükmedilmiştir.[16]

2010 yılında otomotiv pazarında faaliyet gösteren çeşitli teşebbüslere yönelik başlatılan soruşturmada, Kurul’un 18.04.2011 tarih ve 11-24/464-139 sayılı kararında başta fiyat stratejisine ilişkin olmak üzere ticari sır niteliğindeki bilgilerin, toplantı veya kişisel iletişim yoluyla paylaşılması ihlal olarak değerlendirilmiştir. Soruşturma kapsamında yer alan teşebbüslerden bazılarının geleceğe yönelik fiyat politikası, hedef, stok ve satış stratejisine ilişkin olarak gerek toplantı gerekse kişisel iletişim yollarıyla görüşmeler yaptığını tespit eden Kurul, görüşmelerdeki amacın rakiplerin davranışlarının bilinmezliğinden doğan riski ortadan kaldırmak olduğunu belirtmiştir. Bununla beraber teşebbüslerin hedef, stok ve satış stratejisine yönelik yaptıkları görüşmelerin de fiyat politikasına yönelik görüşmeler olduğu belirtilmiştir. Rakibin stok, hedef ve satış stratejisinin fiyatlandırma politikasına yönelik bilinç sağlayabileceği ve bu tür bilgilerin edinilmesi halinde hedefe ulaşma ve stok eritme amaçlı kullanılacak stratejilerin, zam ve indirimlerin tahmin edilmesi söz konusu olacağı belirtilmiştir. Bu nedenle ifade edilen bilgilerin soruşturma kapsamında yer alan bazı teşebbüslerin birbirleri ile paylaşmasını rekabete aykırı olarak değerlendirmiş, bu iletişimlerden çoğunun rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olduğu kanaatine ulaşmış ve teşebbüslere idari para cezasına uygulanmasına hükmetmiştir.[17]

Bilgi değişiminin sınırları konusunda referans olabilecek Rekabet Kurulu kararlarından biri, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) hakkında verilen muafiyet kararıdır. Rekabet Kurulu’nun 14.7.2011 tarih ve 11-43/916-285 sayılı ODD bireysel muafiyet kararında, ODD’nin web sitesi, veri tabanı ve hazırladığı raporlardaki bilgilerin yayımlanmasına ilişkin teşebbüs birliği kararına menfi tespit veya muafiyet tanınması talep edilmiştir. ODD’nin internet sitesi, veri tabanı ve diğer vasıtalar ile yayımlayacağı il bazında ayrıştırılmış veriler, lansman bilgileri ve markaların filo satış rakamlarına ilişkin bilgiler, pazardaki şeffaflığı arttırarak rakip davranışlarının tahminini kolaylaştıracak potansiyele sahip olması nedeniyle, bu verilerin paylaşımının rekabeti sınırlayıcı etki doğurma riski bulunduğu Rekabet Kurulu’nca ifade edilmiştir. Ayrıca, bu bilgilerin yayımlanmasının pazarın daha kısa sürede dengeye gelmesine yol açabilecek ve teşebbüslerin yenilik yapmalarını ve daha etkin satış ve pazarlama stratejileri geliştirmelerini teşvik edebilecek olduğunu da değerlendiren Rekabet Kurulu, binek ve hafif ticari araçların il bazındaki satış verilerinin marka, model ve alt kırılım içermemesi koşuluyla paylaşılmasına bireysel muafiyet tanımıştır.[18]

Rekabet Kurulu’nun 12.4.2012 tarih ve 12-20/520-M sayılı ODD-TÜİK muafiyet kararında ise hem yeni hem de ikinci el binek ve ticari araçlar bakımından il bazındaki satış adedi verileri marka ve ürün cinsi ayrıştırılmış olarak TÜİK tarafından satılması durumuna ilişkin olarak ODD’nin talebini değerlendirmiştir. ODD, Rekabet Kurumu’na başvurarak bu bilgileri TÜİK raporunu satın alarak ya da aynı kapsamda rapor hazırlayarak üyeleri ile paylaşmak istediğini belirtmiş ve Rekabet Kurulu’na rekabet hukuku kapsamında değerlendirmede bulunulması için başvuruda bulunulmuştur. Rekabet Kurulu, ODD’nin TÜİK’teki bilgileri satın alabileceğini veya benzer bir rapor hazırlayabileceğini ancak model alt kırılım bilgisine yer vermemesi gerektiğini belirtmiş ve başvuruyu 2011 yılında alınan ODD kararı kapsamında değerlendirmiştir.[19]

Türkiye’deki kurumsal müşterilere kredi sağlayan bankalara ilişkin başlatılan soruşturmada, Rekabet Kurulu 28.11.2017 tarih ve 17-39/636-276 sayılı kararında sendikasyon kredileri özelinde değerlendirme yapılmış ve rekabetin bazı teşebbüslerce ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Sendikasyon kredisi süreçlerini ayrıma tabi tutan Kurul, bankaların düzenleyici banka olma amacıyla teklif verme konusundaki niyetlerini ya da bu görevi üstlenmek için teklif edecekleri koşulları paylaşmalarının rekabet hukukuna aykırılık oluşturacağı, ayrıca yetkilendirme öncesindeki dönemde bankaların sendikasyon kredisine hangi şartlar altında katılmak isteyecekleri hakkındaki bilgi değişimlerinin de rekabet hukuku ihlaline yol açması ihtimalinin bulunduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak bazı bilgileri rekabete hassas olarak belirleyen Kurul, fiyat, miktar, vade ve/veya ilgili kredi işlemine katılımlarına ilişkin bilgilerin yani genel bir ifade ile fiyat bilgilerinin paylaşımına yönelik gerçekleşen bilgi değişiminin rekabeti kısıtlama amacı taşıyan bir uyumlu eylem/anlaşma teşkil etmesi sebebiyle ihlal sonucuna varmıştır.[20]

Rekabet Kurumu, Trafik sigorta poliçe prim tutarlarının etkin şekilde hesaplanmasını sağlamaya yönelik olarak hazırlanan ‘Trafik Sigortası Referans Skorlama Projesi’ne menfi tespit verilmesi veya bireysel muafiyet tanınması talebi ile kendisine başvuran Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne ilişkin 27.09.2017 tarih ve 17-30/500-219 sayılı kararında; projeye konu olan skorun teşebbüslerin hesaplama tekniklerinin önemli bir kaleminin paylaşıma konu olması ve proje ile belirlenen risk skorunun tüm sigorta şirketlerinin fiyatlamalarında temel unsurlardan birine ilişkin olması nedeniyle rekabet açısından riskli bilgi olarak nitelendirilmiştir. Ayrıca gerçekleşen bilgi değişiminin teşebbüs birliği altında hesaplanmasının da dikkate alındığı görülmektedir. Açıklanan nedenlerle menfi tespit kapsamına alınmayan başvuruya, muafiyet şartlarını sağlaması nedeniyle iki yıl süre ile muafiyet tanınmıştır. [21]

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği tarafından yapılan menfi tespit başvurusuna ilişkin verilmiş 15.02.2018 tarih ve 18-05/79-43 sayılı muafiyet kararı da bilgi değişimi konusunda Kurul kararlarının örneklerinden biridir. Başvuruda bulunan birlik tarafından finansal kiralama, faktoring ve finansman hizmetleri pazarlarına ilişkin üyelerinin mali tablolarında yer alan verilerin ve ek bazı verilerin belirli periyotlarla üyelerinden alınması ve geçmiş verisi olarak üyeleri ile paylaşılması işlemine menfi tespit/muafiyet talebiyle Kurul’a başvurulmuştur. Kurul kararında Birliğin bilgi değişimi noktasında rekabeti kısıtlayıcı bir amacının bulunmadığını, başvuruya konu yapılan bazı bilgilerin kamu otoritesince de yayımlanması sebebiyle menfi tespit verilebileceğini belirtmiştir. Paylaşılması planlanan bilgilerin değerlendirilmesi noktasında dörtlü bir ayrıma giden Kurul, ilk gruba dahil ettiği bilgilerin kamu otoritesince yayımlanması ve konsolide veri paylaşımı olması sebebiyle; dördüncü grup altında yer aldığını değerlendirdiği bilgilerin rekabete duyarlı hassas veriler olmaması ve konsolide olması sebebiyle menfi tespit tanınabileceğine karar vermiştir. Geriye kalan iki kategori altında kalan bilgilerin paylaşılması noktasında ise rekabete duyarlı veriler olması ve bireysel bazda paylaşımının öngörülmesi nedeniyle menfi tespit kapsamında yer alamayacağı ifade edilmiştir. Yine de, üçüncü grup olarak kategorilendirdiği bilgilerin paylaşılmasının, 4054 sayılı Kanun’un 5.maddesindeki muafiyet şartlarını taşıması sebebiyle muafiyet kapsamına alınabileceğine karar verilmiştir. Varlık kodlarına göre dağılım, sektörlere göre dağılım, mali veriler, rasyolar analizi, birliğe üye kuruluşların; müşteri sayısı, sözleşme sayısı, toplam sözleşme tutarı bilgileri, ciro raporu, alacaklar raporu, önemli bilanço kalemleri ve genel bilgiler verilerinin bireysel bazda paylaşımının doğuracağı etkiler nedeniyle hem menfi tespit hem de muafiyet kapsamında yer alamayacağına hükmedilmiştir.[22]

Rekabet Kurulu’nun 14.11.2019 tarih ve 19-40/655-280 sayılı muafiyet kararında ise Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin yapmış olduğu menfi tespit/muafiyet başvurusunu değerlendirmiştir. Bildirime konu olan bilgi değişimi sisteminin amacının rekabeti sınırlayıcı nitelikte olmadığı değerlendirmesine yer veren Kurul, miktara ilişkin verileri (yük bazında elleçleme miktarları) rekabet açısından riskli olarak belirtmiş ancak gemi kabul sayıları ve personel sayıları gibi verileri daha az riskli alanlar olarak tespit etmiştir. Personel sayıları ve personel maliyetlerine yönelik herhangi bir ayrıntı içermeyen ve salt limanda istihdam edilen kişi sayısından ibaret olan veri paylaşımının rekabeti ihlal edici bir nitelik taşımadığı bu nedenle menfi tespit kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, limanların gemi kabul sayılarının da limanlar arasında rekabetçi davranışların koordinasyonuna yol açacak bir veri olmadığı belirtilmiştir. Ancak esas faaliyetlerinden biri yükleme-boşaltma olan limanların elleçlenen yük miktarları, limanlar bakımından yükleme-boşaltma hizmetine ilişkin satış miktarlarına karşılık geldiği ve bu nedenle rekabete duyarlı hassas veri niteliğinde olduğu tespitinde bulunulmuştur. Rakiplerce bilinmesi halinde koordinasyonun kolaylaşması sonucunu doğurabilecek nitelikteki bu değişimin, muafiyet şartlarını taşıması nedeniyle paylaşımının geciktirme süresinin iki ay olarak düzenlenmesi şartıyla muafiyet tanınmasına karar verilmiştir.[23]

Kurul’un çok daha güncel olan 23.01.2020 tarih ve 20-06/61-33 sayılı kararında Risk kapasitesi büyük işler (proje finansmanı dahil olmak üzere) ihtiyari sigorta pazarında faaliyet gösteren bazı teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiklerini tespitinde bulunulmuştur. Karar, taraflar arasında gerçekleşen bilgi değişimlerinin rekabeti bozucu nitelikte olma değerlendirmeleri açısından son derece önemli ayrıntılar içermektedir. Poliçe şartları, fiyat, prim gibi bilgiler rekabete duyarlı olarak değerlendirilmiş; bu bilgilerin teşebbüslerce paylaşıldığını veya üzerlerine müzakerelerin yapıldığını tespit eden Kurul, teşebbüslerin faaliyetlerini bu bilgilere göre şekillendirdiğini ve piyasadaki belirsizliğin bu bilgi değişimleri ile azaltıldığını belirtmiştir. Kurul’un ihlal tespitlerinde değerlendirmeye esas aldığı kriter ise teşebbüslerin teklif sürecinde veya öncesinde bu bilgilerin değişimini sağlayıp sağlamadıkları olmuştur. Soruşturma kapsamında yer verilen iletişimlerin değerlendirilmesi noktasında zamanlama ihlalin önemli belirleyicisi olmuştur. Birbirine çok benzer nitelikteki bilgi değişimlerinin bazılarının ihlal olarak değerlendirilmesine karşın, bazılarının ihlal edici nitelikte olmadığı sonucuna varan Kurul; bilgi değişimlerinin poliçe oluşturulma aşamasında veya poliçe görüşmeleri sürerken gerçekleştirilmesini rekabeti ihlal edici nitelikte değerlendirmiştir.[24]

Son olarak Rekabet Kurumu’nun 01.07.2020 tarihli duyurusu ile Beşli Grup olarak adlandırılan ve Almanya’da yerleşik Audi, Porsche, Volkswagen, Mercedes-Benz ve BMW markalarının  aralarında ‘güvenliğe ilişkin iş birliği kapsamında radar hız kontrol sisteminin çalışabileceği maksimum hız sınırının ve araçların tavanlarının en fazla hangi hızda açılıp kapanabileceğinin belirlenmesini; çevreyle ilgili iş birliği kapsamında benzin partikül filtrelerinin kullanımının önlenmesini ve piyasaya sürümünün geciktirilmesini, SCR teknolojisi (sertifikasyon ve maliyet unsurları da dahil SCR yazılımı ve dozlama stratejisi) bakımından rekabete hassas bilgilerin paylaşılmasını ve AdBlue deposunun boyutunun belirlenmesini’ içeren iddialara ilişkin bulguları ciddi ve yeterli bularak; bahsi geçen iddialar bağlamında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin ve iddia konusu eylemlerin Türkiye’de etki doğurup doğurmadığının tespitine yönelik olarak soruşturma başlatıldığını duyurmuştur.[25] Kurum nezdinde başlatılan soruşturma esasında Avrupa Komisyonu tarafından bahsi geçen teşebbüslere yönelik gerçekleştirilen soruşturmanın uzantısı olması yönüyle ciddi bir kapsam alanına ulaşmaktadır. Henüz Komisyon tarafından soruşturmaya ilişkin bir karara varılmamış olsa da, hem Alman Rekabet Otoritesinin hem de Komisyonun konu ile ilgili ciddi bulgulara sahip olduğu ve rekabeti kısıtlayıcı nitelikteki bilgi değişimlerinin ciddi boyutlarda olduğu düşünülmektedir. Komisyon nezdinde sürdürülen soruşturmanın tamamlanması ile son derece geniş kapsamlı etkilerin doğacağı ve rekabet otoritelerinin Komisyon kararı doğrultusunda harekete geçerek rekabete aykırılık noktasında ciddi değerlendirmelerin yapılacağı öngörülmektedir.

Rekabet Kurulu’nca stratejik unsurlara ilişkin bilgi değişimleri genel olarak amacı bakımından rekabeti kısıtlayıcı anlaşma uyumlu/eylem olarak kabul edilmektedir. Danıştay 13.Dairesinin çeşitli kararlarında da bu husus göze çarpmaktadır. İlgili daire kararlarında[26]; ‘4054 sayılı Kanun’un 4.maddesine göre, anlaşma, uyumlu eylem veya teşebbüs birliği kararlarının rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı amaç taşıması yeterlidir; amacı bu olduğu takdirde söz konusu davranışların ayrıca piyasada rekabeti bozucu etkilerinin görülmesi veya bu etkilerin ispatı aranmayacaktır. Bir başka anlatımla, rekabeti ihlal edici amacın belirlenebildiği durumlarda, rekabete aykırı olduğu iddia edilen fiili ve davranışlarının mahiyetinin belirlenmesi asgari seviyede önem taşımaktadır. Nitekim 4054 sayılı Kanun’un aktarılan hükümleri ve buna ilişkin gerekçelerde özetle; rekabetin ihlal edilmesini amaç edinen fiil ve davranışların yasaklandığı belirtilmiştir. Rekabet açısından önemli olduğunda kuşku bulunmayan geleceğe ilişkin rekabete hassas bilgilerin piyasada rekabet edilen başka bir teşebbüsle paylaşılmasında rekabeti ihlal edici bir amacın olduğu şüphesi ortaya çıkacaktır.’ şeklinde görüşünü ortaya koymuş ve paylaşılan bilgileri değerlendirme noktasındaki tutumunu ifade etmiştir.

  1. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Bilgi değişimi rekabet hukuku uygulamasında ihlal tespiti yönünden son derece önemli bir yere sahiptir. Etkinlik kazanımı gibi ciddi faydalar sağlayabilen bilgi değişimi, rekabeti kısıtlayıcı amaç veya etki doğurması halinde rekabet otoritelerince hoş karşılanmamakta ve cezai yaptırımlara tabi tutulabilmektedir. Ancak; farklı hukuk sistemlerince, istisnai haller dışında rekabetin ihlal edildiği durumlarda yasaklandığı bilgi değişimine ilişkin kesin olarak bir çerçeve çizebilmek mümkün değildir. Rekabet otoritelerinin, her olayı kendi somut olguları doğrultusunda değerlendirmesi sebebiyle belli başlı durumlar haricinde kesin olarak ihlalin bulunacağı veya bulunmayacağı yönünde tespitte bulunmak bir hayli zorlaşmaktadır. Verilen kararlara bakıldığında, genel olarak bilgi değişimine konu olan bilgilerin niteliğinin ve etkinin doğduğu pazarların değerlendirildiği görülse de, bazı kararlarda bu hususlardan yalnızca birinin değerlendirilerek sonuca gidildiği görülmektedir.

Rekabet Kurulu içtihatları çerçevesinde, Kurul’un bilgi değişimine yaklaşımı şu şekilde özetlenebilir; bilgi değişim anlaşmalarının değerlendirilmesinde temel ölçüt, “teşebbüslerin rakiplerinin gelecekteki davranışlarını öğrenmeleri ve pazardaki belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır”. Yine Kurul kararlarından çıkarılabileceği üzere teşebbüsler arası bilgi değişimi, her zaman rekabeti kısıtlamaz. Bazen, iktisadi etkinliği de artırabilir. Bu nedenle, rekabeti kısıtlayan veya iktisadi etkinliği artıran bilgilerin neler olabileceğini ortaya koymak gerekir. Rakip teşebbüslerin fiyat, maliyet, satış, üretim miktarı, kapasite kullanımı, teklif şartnamesi, stokları, ticari sırları vb. konularda bilgi değişimi rekabeti kısıtlayıcıdır. Buna karşılık, teşebbüs birliklerinin her türlü istatistiki bilgiyi anonim olarak toplaması iktisadi etkinliği artırmaktadır. Dolayısıyla, teşebbüs birliklerinin anonim ortak bilgi havuzu oluşturması mümkündür. Rekabet Kurulu teşebbüslerin bilgileri doğrudan paylaşmalarında soruşturmalar ile ceza uygular iken, teşebbüs birliği üzerinden anonim bilgiler toplayarak paylaşmalarına ise fiyat oluşumuna yönelik hassas bilgiler olmamaları halinde muafiyet tanımaktadır.  Rekabet hukuku kapsamında bilgi paylaşımında bir diğer önemli nokta da, bilgilerin yaşı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu noktada, bilgilerin 3 ay geriden iletilmesine yönelik içtihat oluşmakla birlikte, sektörlerin özelliğine göre bu sürelerin en az bir ay geriden paylaşılması, anlık fiyat oluşumlarında bu tür verilerin kullanılmaması açısından, muafiyet değerlendirmeleri kapsamında gerekli görülmektedir.

Sonuç olarak, teşebbüslerin bilgi değişiminde bulunurken son derece dikkatli olması gerekmektedir. Etkinlik artırıcı sebeplerle, bilgi değişim yoluna giden teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin, bilerek veya bilmeyerek rekabeti kısıtlayıcı amaçlar içine girmeleri veya etkilere sebep olmaları mümkündür. Rekabet otoritesince, cezalandırılma durumu ile karşılaşmak istemeyen teşebbüslerin/teşebbüs birliklerinin bağımsız kararları doğrultusunda faaliyette bulunmaları esas olup, bilgi değişimi yoluna gidiliyor ise rekabeti kısıtlayıcı amaç ve etkilerden uzak durması gerekmektedir. Bu nedenle, planlanan faaliyetlerin rekabet hukuku çerçevesinde dikkatli bir şekilde incelenmesinin ve değerlendirilmesinin ardından hayata geçirilmesi ve kararların bu doğrultuda uygulanması gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Düzenlemeler

  1. Rekabet Kurumu, Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz (2013) https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/kilavuzlar/yatay-isbirligi-anlasmalari-hakkinda-kilavuz1.pdf (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  2. Commission (EC), Guidelines on the Applicability of Article 101 of the Treaty on the Functioning of the European Union to Horizontal Co-operation Agreements, https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52011XC0114(04)&from=EN (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

Akademik Çalışmalar

  1. PİŞMAF Ş, İktisadi ve Hukukî Açıdan Teşebbüsler Arası Bilgi Değişimi, (Yayımlanmış Uzmanlık Tezi). (2012), Rekabet Kurumu, Ankara, https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/uzmanlik-tezleri/115-pdf (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

Kararlar

  1. Danıştay 13 D, 3564/947, 06.04.2017 https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=a1d2fde4-0c7e-4a4c-bf4f-a03ec2477836 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  2. Danıştay 13 D, 4615/960, 06.04.2017 https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=9246660c-5b1e-4711-a1ed-3a15932de4eb (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  3. Danıştay 13 D, 317/471, 28.02.2017 https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=98f1fa80-3fd7-40fe-afc3-a72155a56afa (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  4. In the Matter of National Association of Music Merchants [2009] Federal Trade Commission, File Number: 001 0203 https://www.ftc.gov/enforcement/cases-proceedings/001-0203/national-association-music-merchants-inc-matter (Erişim Tarihi 21.07.2020)
  5. Office of Fair Trading v. The Royal Bank of Scotland & Barclays Bank [2011] Office Of Fair Trading CE/8950-08 https://www.gov.uk/cma-cases/loan-products-to-professional-service-firms-investigation-into-anti-competitive-practices (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  6. Rekabet Kurulu, 04-26/287-65, 15.04.2004 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b856b05d-65b5-48cb-9034-0dfa94953afa (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  7. United States v. Container Corporation of America (1969) Supreme Court Of The United States 393 U.S. 333 (Erişim Tarihi 21.07.2020)
  8. Rekabet Kurulu, 06-29/354-86, 24.04.2006 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=1b9a17d4-812d-4f05-a895-3efd1c15312a (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  9. Rekabet Kurulu, 07-56/672-209, 04.07.2007 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=404cfb46-aded-4dea-bb2c-7a2f92b93b68 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  10. Rekabet Kurulu, 09-28/600-141, 16.6.2009 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=558073a3-ef2e-471f-b0b3-a112c7a1a647 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  11. Rekabet Kurulu, 11-24/464-139, 18.04.2011 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b2bac617-7340-433a-99b8-b9ff8d3e1934 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  12. Rekabet Kurulu, 11-43/916-285, 14.07.2011 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=63f91605-1070-42f3-9b8a-6fcb521a2f72 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  13. Rekabet Kurulu, 12-20/520-M, 12.04.2012 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=a6d1fc3b-b3e1-48fa-8a2a-2c7439135a36 (Erişim Tarihi: 07.2020)
  14. Rekabet Kurulu, 17-30/500-219, 27.09.2017 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=385721c3-3557-44d5-86fe-22dd540d51be (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  15. Rekabet Kurulu, 17-39/636-276, 28.11.2017 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b8a26358-485b-4af7-9d42-dc40652899fb (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  16. Rekabet Kurulu, 18-05/79-43, 15.02.2018 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=e0b3d909-3b8e-4f0d-b67c-f7b501107996 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  17. Rekabet Kurulu, 19-40/655-280, 14.11.2019 https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=0313792a-e7ca-4df8-9c7e-b90d290451b7 (Erişim Tarihi: 21.07.2020)
  18. UK Agricultural Tractor Registration Exchange, Commission Decision 92/157/EEC (1992) OJ L68/19, https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:31992D0157&from=EN (Erişim Tarihi 21.07.2020)
  19. T-Mobile Netherlands BV & KPN Mobile NV & Orange Nederland NV & Vodofone Libertel NV v. Raad van bestuur van de Nederlandse Mededingingsautoriteit (Case C-8/08) [2009] ECR  I-04529 http://curia.europa.eu/juris/liste.jsf?language=en&num=C-8/08 (Erişim Tarihi 21.07.2020)

[1] Rekabet Kurumu (2013), Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz. < https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/kilavuzlar/yatay-isbirligi-anlasmalari-hakkinda-kilavuz1.pdf  > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[2] Rekabet Kurulu, 20-06/61-33, 23.01.2020 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=add88ffd-920d-4e9c-bd17-c1498b7b1118 > (Erişim Tarihi:21.07.2020)

[3] Commission (EC), Guidelines on the Applicability of Article 101 of the Treaty on the Functioning of the European Union to Horizontal Co-operation Agreements, < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52011XC0114(04)&from=EN >  (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[4] Rekabet Kurulu, 04-26/287-65, 15.04.2004 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b856b05d-65b5-48cb-9034-0dfa94953afa > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[5] United States v. Container Corporation of America, (1969) Supreme Court Of The United States 393 U.S. 333 (Erişim Tarihi 21.07.2020)

[6] Şamil Pişmaf, İktisadi ve Hukukî Açıdan Teşebbüsler Arası Bilgi Değişimi, (Yayımlanmış Uzmanlık Tezi), Rekabet Kurumu (Ankara, 2012) 26, < https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/uzmanlik-tezleri/115-pdf > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[7]In the Matter of National Association of Music Merchants [2009] Federal Trade Commission, File Number: 001 0203 < https://www.ftc.gov/enforcement/cases-proceedings/001-0203/national-association-music-merchants-inc-matter> (Erişim Tarihi 21.07.2020)

[8] Pişmaf (n 6) 40-41

[9] UK Agricultural Tractor Registration Exchange, Commission Decision (92/157/EEC), (1992) OJ L68/19, < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:31992D0157&from=EN > (Erişim Tarihi 21.07.2020)

[10] Pişmaf, (n 6) 47-49

[11] Case C-8/08 T-Mobile Netherlands BV & KPN Mobile NV & Orange Nederland NV & Vodofone Libertel NV v. Raad van bestuur van de Nederlandse Mededingingsautoriteit [2009] ECR  I-04529 < http://curia.europa.eu/juris/liste.jsf?language=en&num=C-8/08 > (Erişim Tarihi 21.07.2020)

[12] Pişmaf (n 6), 50

[13] Office of Fair Trading v. The Royal Bank of Scotland & Barclays Bank [2011] Office Of Fair Trading CE/8950-08, [2011] < https://www.gov.uk/cma-cases/loan-products-to-professional-service-firms-investigation-into-anti-competitive-practices > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[14]Rekabet Kurulu, 06-29/354-86, 24.04.2006 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=1b9a17d4-812d-4f05-a895-3efd1c15312a > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[15] Rekabet Kurulu, 07-56/672-209, 04.07.2007 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=404cfb46-aded-4dea-bb2c-7a2f92b93b68 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[16] Rekabet Kurulu, 09-28/600-141, 16.6.2009 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=558073a3-ef2e-471f-b0b3-a112c7a1a647 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[17] Rekabet Kurulu, 11-24/464-139, 18.04.2011 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b2bac617-7340-433a-99b8-b9ff8d3e1934 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[18] Rekabet Kurulu, 11-43/916-285, 14.07.2011 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=63f91605-1070-42f3-9b8a-6fcb521a2f72 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[19] Rekabet Kurulu, 12-20/520-M, 12.04.2012 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=a6d1fc3b-b3e1-48fa-8a2a-2c7439135a36 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[20] Rekabet Kurulu, 17-39/636-276, 28.11.2017 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=b8a26358-485b-4af7-9d42-dc40652899fb > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[21] Rekabet Kurulu, 17-30/500-219, 27.09.2017 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=385721c3-3557-44d5-86fe-22dd540d51be > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[22] Rekabet Kurulu, 18-05/79-43, 15.02.2018 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=e0b3d909-3b8e-4f0d-b67c-f7b501107996 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[23] Rekabet Kurulu, 19-40/655-280, 14.11.2019 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=0313792a-e7ca-4df8-9c7e-b90d290451b7 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[24] Rekabet Kurulu, 20-06/61-33, 23.01.2020 < https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=add88ffd-920d-4e9c-bd17-c1498b7b1118 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[25]Rekabet Kurumu, 20-28/436-M, 11.06.2020 < https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/audi-ag-dr-ing-h-c-f-porsche-ag-volkswag-e24fd7a4babbea11811c00505694b4c6 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[26] Danıştay 13 D, 3564/947, 05.07.2017 < https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=a1d2fde4-0c7e-4a4c-bf4f-a03ec2477836 > (Erişim Tarihi: 21.07.2020),  Danıştay 13 D, 4615/960, 12.07.2017 < https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=9246660c-5b1e-4711-a1ed-3a15932de4eb > (Erişim Tarihi: 16.07.2020), Danıştay 13 D, 317/471, 12.06.2017 <https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=98f1fa80-3fd7-40fe-afc3-a72155a56afa > (Erişim Tarihi: 21.07.2020)

[i] * Oğuzkan Güzel, Eski Rekabet Kurumu Uzmanı / Avukat, Güzel Hukuk Bürosu, < https://orcid.org/0000-0002-4695-0277 >

** A.Satuk Buğra İsmailefendioğlu, Avukat, Güzel Hukuk Bürosu, < https://orcid.org/0000-0001-6626-2298 >

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir