GİRİŞ
Rekabet hukuku alanında, bilgi teknoloji şirketlerinin meydana getirmiş olduğu yeni düzen nedeniyle rekabet otoritelerinin mevcut kuralları yeni yaklaşımlarla uyguladığı ve sektöre özgü dinamiklerin göz önüne aldığı görülmektedir. Geleneksel sektörlere, yeni pazarlar ekleyen ve hızlı ilerleyişi neticesinde klasik uygulamaların cevap veremediği bir yapıya haiz olan bilgi teknolojilerine ilişkin sektörlerin rekabet açısından özel bir değerlendirilmeye tabi tutulması gerekmektedir.[1]
Avrupa Birliği’nde başta Avrupa Komisyonu (‘Komisyon’) ve Avrupa Birliği Adalet Divanı (‘ABAD’) olmak üzere üye devlet rekabet otoriteleri tarafından da bilgi teknoloji şirketlerine rekabet hukuku kapsamında özel bir dikkatin gelişmesi neticesinde açılan soruşturma ve verilen karar sayısında artış söz konusudur. Özellikle bilgi teknoloji sektöründe yer alan büyük şirketlerin hâkim durumda olmaları nedeniyle elde ettikleri bu durumu kötüye kullanmalarına ilişkin soruşturmalar sıkça gündeme gelmektedir.
Dünya’nın en önemli ve büyük şirketlerinden biri olan Google Inc. (‘Google’) ve onun ana şirketi olan Alphabet Inc (‘Alphabet’), son dönemlerde rekabet kurallarının ihlal edilip edilmediği yönünde başlatılan soruşturmalar nedeniyle incelemelere tabi tutulmuş olup haklarında ihlal kararlarına hükmedilmiştir. Hakim durumu, Avrupa bölgesinde belirgin bir şekilde ortaya konulan Google, Komsiyon’un da dikkatini üzerinde toplamış ve hakim durumunu kötüye kullandığı gerekçesi ile yaptırımlara tabi tutulmuştur.
- REKABET HUKUKU İLE MÜCADELE İÇİNDE BİR TEKNOLOJİ DEVİ: GOOGLE
Avrupa Birliği rekabet hukuku kapsamında hakkında en ciddi yaptırımlar uygulanan şirketlerden biri olan Google, Avrupa Rekabet otoritesinin ciddi bir gözetimi altındadır. Avrupa Komisyonu tarafından Google hakkında 2010 yılından itibaren çeşitli soruşturmalar yürütülmüş olup 4 Ağustos 2020 tarihinde duyurusu yapılan ve Google’ın Fitbit’i satın alma hamlesine yönelik başlatılan soruşturma en güncel örneğidir.
- Google’ın Hakim Durum Değerlendirmesi
Google’a yönelik başlatılan soruşturmalar ve kararlara bakıldığında, dijital sektörlere ilişkin olan pazarlarda Google’ın hakim durumda olduğuna yönelik değerlendirmelerde bulunulduğu görülmektedir.
Google’a ilişkin gerçekleştirilen hakim durum değerlendirmelerinden ilki genel internet aramaları alanında hakim durumda bulunduğuna ilişkindir.[2] Bu noktada Komisyon’un yaptığı tespitte Avrupa Birliği genelindeki ülkelerin tümünde genel internet arama pazarında, Google’ın hakim durumda olduğu belirtilmiştir.[3] Bu tespitin dayanağı olarak Google’ın pazar payları, genişleme ve girişin önündeki engellerin varlığı, çoklu kullanıcı sisteminin sık olmaması, marka etkilerinin varlığı ve telafi edici alıcı gücünün olmaması durumları belirtilmiştir. Sonucun genel arama hizmetlerinin ücretsiz olarak sunulmasına ve statik cihazlarda genel aramanın mobil cihazlarda genel aramadan farklı bir pazar oluşturup oluşturmadığına bakılmaksızın geçerli olduğu da belirtilmiştir. İfade edilen pazara giriş noktasında şebeke etkilerinin etkisinin bulunması nedeniyle giriş engeli bulunduğu da belirtilmiştir. Ayrıca Google elinde bulundurduğu veri bakımından da monopol pozisyonunda bulunmaktadır. Pazara girişe ilişkin engeller bakımından; ilgili alanda faaliyet gösterebilecek nitelikli elemanların az oluşu, işlem yönetiminin zorluğu, ağ etkisi ve fazla veriye sahip olmanın getirdiği avantajların bulunması pazara girişi güçleştirmektedir.[4] Komisyon kararının açıklamasına yer verilen Rekabet Kurulu kararında da ifade edildiği üzere, Komisyon kararında Google’ın hakim durumda oluşu rakamsal verilerle de desteklenmiş olup Google’ın en büyük rakipleri olan Yahoo ve Bing’in dahi Google ile rekabet etmesinde zorlandığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda halihazırda pazarda yer alan teşebbüslerin dahi Google ile rekabet edememesinin rekabetçi bir baskı oluşturamadığına işaret edilmiştir.[5]
Google Android[6] kararında ise Komisyon, Google’ın akıllı mobil işletim sistemlerinin lisanslanması için dünya çapında[7], Android uygulama mağazaları için dünya çapında pazarında ve Avrupa Ekonomik Alanı içerisinde yer alan genel arama hizmetleri için ulusal pazarların her birinde hakim durumda olduğu sonucuna ulaşmıştır. Akıllı mobil işletim sistemlerinin lisanslanması bakımından ise, dünya çapındaki pazarda hakim bir konuma sahip olduğu sonucu, Google’ın pazar payına, giriş ve genişlemenin önündeki engellerin varlığına ve telafi edici alıcı gücünün olmamasına dayandırılmıştır. Andoid uygulamalar pazarında hakim durum değerlendirmesi noktasında ise Google’ın Pazar payına, Google Play Store’da bulunan uygulamaların sayısına ve popülaritesine, Play Store’un otomatik güncelleme işlevine, orijinal ekipman üreticilerinin Google Play Hizmetlerini almasının tek yolunun Play Store’u edinmek olduğu gerçeğine, giriş ve genişlemenin önündeki engellerin varlığına, orijinal ekipman üreticilerinin telafi edici alıcı gücünün olmamasına ve lisanssız akıllı mobil işletim sistemleri için uygulama mağazalarının yetersiz kısıtlamasına dayanılmıştır.[8] Son olarak AEA alanındaki ülkelerde genel arama servislerindeki hakim durum değerlendirmesinde Google’ın pazar paylarına, giriş ve genişlemenin önündeki engellerin varlığına, marka etkisinin varlığına ve telafi edici alıcı gücünün bulunmamasına dayanılmıştır.[9]
Daha güncel tarihli Google Adsense kararında ise Komisyon Google’ın 2006’dan beri AEA’nda çevrimiçi arama reklamcılığı aracılığı pazarında hakim olduğu sonucuna varmıştır.[10] Özellikle Google’ın dönemin çoğunda %85’i aşan çok yüksek pazar payı bulunduğu ve aynı zamanda yüksek giriş engelleriyle de karakterize edilen bir pazarın bulunduğu belirtilmiştir. Bu engellerin, genel arama teknolojisini geliştirmek ve sürdürmek için gereken çok önemli başlangıç ve devam eden yatırımları, bir arama reklamcılığı platformunu ve hem yayıncılar hem de reklamcılardan oluşan geniş bir yelpazeyi ifade ettiği de açıklamada yer almıştır.[11]
Gerçekleştirilen değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere Google’ın faaliyet gösterdiği ve incelemelere tabi tutulan alanlarda ciddi anlamda bir hakimiyetinin bulunduğu Komisyon tarafından da belirlenmiştir. Bu doğrultuda, klasik anlamda tanımlanan pazarlardan farklı ve güncel pazarlar tanımlanmış olup Google’ın faaliyetleri doğrultusunda rekabetçi değerlendirmeler yapılmıştır. Teknolojinin getirisiyle birlikte yeni pazarlar oluştuğu gibi yeni pazara giriş engelleri de söz konusu olmuş ve Google’ın hakim durumunu güçlendirici etkide bulunmuştur.
- Hakim Durumda Olduğu Pazarlarda Google’ın Rekabete Aykırı Davranışları ve Google’a İlişkin Kararlar
Daha önce belirtildiği üzere hakim durumda bulunan bir şirketin faaliyetleri rekabet hukuku kapsamında daha fazla dikkat edilmesi gereken faaliyetlerdir. Zira, hakim durumda bulunmayan bir şirketin eylemi rekabeti ihlal edici amaç veya etki doğurmaz iken aynı eylemi hakim durumda bulunan bir şirketin gerçekleştirmesi halinde rekabete aykırılığın doğduğundan bahsedilebilecektir.
Google’ın geçilen son 15 yılda gerçekleştirmiş olduğu ilerleme ve şirket bünyesine kattığı farklı şirketler ile dünyanın en büyük ve güçlü şirketlerinden biri haline gelmiştir. Faaliyet gösterdiği piyasalardaki gelişmelere öncülük etmesi ve izlediği politikalar ile faaliyet gösterdiği birçok pazarda hakim duruma ulaşmıştır.
Rekabet otoritelerinin gelişen teknolojiye ve bilgi teknoloji şirketlerinin oluşturduğu yeni sektörlerin dinamiklerini göz önüne alarak teknoloji çağına rekabet hukukunu uyarlama ile birlikte hakim durumdaki Google’ın faaliyetleri de rekabetçi değerlendirmelere tabi tutulmakta ve son derece ciddi değerlendirmeler neticesinde büyük yaptırımlarla karşılaşmaktadır.
- AB Rekabet Hukuku’nda Google Kararları
Yukarıda ifade edildiği üzere son dönemde Google’a yönelik Komisyon tarafından başlatılan soruşturmalarda, Google’ın hakim durumunu kötüye kullanması nedeniyle para cezalarına hükmedilmiştir. Google’ın hakim durumunu kötüye kullandığına dair ilk karar Google Shopping[12] olarak da ifade edilen kararında rekabetin baskılanarak hakim durumun kötüye kullanıldığını tespit edilmiş, bu noktada Google’ın kendisine ait alışveriş karşılaştırma hizmetine hukuki olmayan bir avantaj sağladığı belirtilmiştir.[13] Konuya ilişkin olarak AB Rekabet Politikasından Sorumlu Komisyoner Margrethe Vestager de açıklamalarda bulunmuştur. Açıklamasında Google’ın hayatı değiştiren birçok yenilikçi ürünü ortaya koyduğunu ve bunun iyi olarak değerlendirileceğini ancak Google’ın stratejisinin sadece söz konusu ürünü rakiplerinden daha iyi yaparak müşteri çekmeye yönelik olmadığı, pazardaki hâkim durumunu kendi arama sonuçları içinde listeleyerek ve rakiplerini aşağıya iterek kötüye kullandığını belirtmiştir.[14] Gerçekleştirilen bu davranışın AB Rekabet Hukukuna aykırı olduğunu ve diğer şirketlerin adil bir çerçevede rekabet etmelerine engel teşkil ettiğini de ifade etmiştir. Burada dikkati çeken husus Google’ın kendisine ait bir hizmeti, diğer hizmetleri geri plana atmak suretiyle ön plana çıkarmasıdır. Bu noktada rakipler arasındaki eşitliğin bozulması da gündeme gelmiştir. Eşitliği bozan ve kendi ürününü önceleyen bu davranışın yasadışı bir avantaj sağladığı tespit edilmiştir.[15] Kendi ürünü tarafından getirilen sonuçların üst sıralarda yer alması nedeniyle rakiplerine nazaran daha fazla bir trafik akışı sağlayabilen Google’a karşılaştırmalı alışveriş hizmetleri ve genel arama hizmetleri için ulusal pazarlarda rekabete aykırı etkilerin doğmuş ve doğabilecek olması nedeniyle yaptırım uygulanmasına karar verilmiştir.[16] Karara göre Google’ın, gerçekleştirilen ihlal nedeniyle EUR 2 424 495 000 para cezası ödememesine, rakip şirketlerin hizmetine ve kendi hizmetine eşit davranmaya ve hakim durumun kötüye kullanımını sona erdirmeye, aynı/benzer etkiye neden olabilecek davranışlardan kaçınmasına karar verilmiştir.[17]
Google Android[18] soruşturması neticesinde verilen karar ise Google aleyhine daha büyük bir ceza öngörmektedir. Google’ın ilk olarak Google Arama uygulamasını Play Store’a bağlamasını hakim durumun kötüye kullanılması olarak değerlendirmiştir. Google Chrome’un Play Store ve Google Arama uygulamasıyla bağlanmasını, Google’ın Android uygulama mağazaları için dünya pazarındaki ve genel arama hizmetleri ulusal pazarlarındaki hakim konumunu kötüye kullandığı sonucuna varılmıştır.[19] Yine Google, Play Store ve Google Arama uygulamasının lisansını, donanım üreticilerinin bazı yükümlülükleri kabul etmesine bağlı kılmış olması nedeniyle, Android uygulama mağazaları için dünya pazarındaki ve genel arama hizmetleri için ulusal pazarlardaki hakim konumlarını kötüye kullandığı sonucuna varılmıştır. Kararda yine bir başka hakim durumun kötüye kullanılması olarak Google’ın, mutabık kalınan portföy dahilindeki herhangi bir cihaza rakip genel arama hizmetini önceden yüklememeleri koşuluyla orijinal ekipman üreticileri ve mobil ağ operatörlerine ödeme yapması gösterilmiştir.[20] Karardan anlaşılacağı üzere Google’ın cihaz üreticilerine ve mobil operatörlere ilişkin getirdiği kısıtlamalar da dahil çeşitli uygulamalarının Rekabet Hukukuna aykırı olduğu tespit edilmiştir. Karardan anlaşılacağı üzere tek ve devam eden ihlal değerlendirilmesinde de bulunulması neticesinde Google’a yönelik EUR 4 342 865 000 bedelde para cezası öngörülmüş olup bunun yanında karara uyulmaması halinde Alphabet’in bir önceki iş yılındaki ortalama günlük cirosunun %5’i kadar günlük periyodik ceza ödenmesine hükmedilmiştir. Görüleceği üzere ilgili karar hem doğrudan uygulanan para cezası yönünden hem de karara uyulmaması halinde uygulanacak para cezası yönünden oldukça ciddi bir karardır.
Google’a ilişkin sonuçlanan bir başka karar ise Google AdSense[21] olarak anılan ve 2019 yılında verilen karardır. Google’ın, üçüncü taraf web siteleriyle olan sözleşmelerinde rakiplerinin arama reklamlarını bu web sitelerine yerleştirmesini engelleyen bir dizi kısıtlayıcı maddelerin yer alması nedeniyle hakim durumun kötüye kullanıldığına karar verilmiştir. Google’ın arama sonuçlarını gösteren sayfalarının çevresinde yer alan alanlardan faydalanmak isteyen reklam verenler ile web sitesi sahipleri arasında bir reklam komisyoncusu gibi bir aracı olarak faaliyet gösterdiği ürün olan AdSense ile ilgili bir çevrimiçi arama reklamcılığı aracılık platformu olarak çalıştığı tespitinde bulunulmuştur. Google’ın, 2016’ya kadar %70’in üzerinde pazar payıyla Avrupa Ekonomik Alanı’nda çevrimiçi arama reklamcılığı aracılığında açık farkla en güçlü oyuncu olduğu, 2016 yılında genel arama için ulusal pazarlarda genel olarak % 90’ın üzerinde ve çevrimiçi arama reklamcılığı için ulusal pazarların çoğunda %75’in üzerinde pazar payına sahip olduğu belirtilmiştir. Önemli yayıncılara çevrimiçi arama reklamcılığı aracılık hizmetleri sağlanması noktasında her bir taraf ile ayrı ayrı müzakere edilen sözleşmelerin bulunması nedeniyle Komisyon’un soruşturma sürecinde birçok belgeyi de inceleme durumu söz konusu olmuştur. İncelenen belgelerde; ilk dönemlerde münhasırlık klozu içeren sözleşmelerin ilerleyen dönemlerde Premium yerleştirme klozu içerdiği görülmüştür. Münhasırlık klozu ile içeren sözleşmeler ile yayıncıların Google’ın rakiplerinin arama sonuç sayfalarına herhangi bir arama reklamı yerleştirmesinin yasaklanması sağlanmış, Premium yerleştirme ile rakiplerin arama reklamlarının en görünür yere yerleştirmeleri ve web sitelerinin arama sonuçları sayfalarının bölümlerine tıklamaları engellenmiştir. Ayrıca sözleşmelerde yer alan bir başka madde ile Google, kendisine rakip reklamların görüntülenme biçiminde değişiklik yapılmadan önce yayıncıların Google’dan yazılı onay almalarını gerekli kılmıştır. Google bu sayede rakiplerinin reklamlarını kontrol altında tutabilme yetisi de kazanmıştır. İfade edilen bu uygulamaların çevrimiçi arama reklam pazarında hakim durumda bulunan Google’ın durumunu kötüye kullandığı noktasında değerlendirilmiştir. Giriş engelleri de barındıran pazarda faaliyet gösteren Google, rakiplerinin çevrimiçi arama reklamcılığı aracılık pazarında rekabet etmesini engelleyerek hakim durumunu kötüye kullandığı belirtilen Google’a ilişkin EUR 1 494 459 000 tutarında para cezasına hükmedilmiştir.
Son ve en güncel olan soruşturmada ise Komisyon’un Google’ın Fitbit’i devralmasına izin vermesi ile sonuçlanmıştır. 4 Ağustos 2020 tarihinde duyurusu gerçekleştirilen soruşturma kapsamında Google’ın Fitbit’i satın almasına ilişkin hususların değerlendirilmiştir.[22] Soruşturma Google’ın hakim durumunu daha da güçlendirecek bir devralmanın gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde tespitin gerçekleştirilecek olması yönünden önemlidir. Halihazırda elindeki güçlü veri deposu ile hakim durumunu sürdürdüğü düşünülen Google’ın, Fitbit’i devralması halinde Fitbit’in kullanıcılarına ilişkin olarak tuttuğu sağlık ve form durumlarına ilişkin verileri de elde edecek olması nedeniyle rekabetçi endişeler doğrultusunda incelemeler gerçekleştirilmiştir. Google’ın elde edeceği bu veriler ile kişiselleştireceği reklamları arama motoru üzerinden sunabilecek ve diğer internet sayfalarında görüntülenmesini sağlayacak olması nedeniyle rakiplerinin kendisi ile mücadelesi de ciddi anlamda zorlaşacağı düşünülmüş ve Google’ın, Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinde çevrimiçi arama reklamcılığı hizmetlerinin sunulması pazarında baskın olması, çevrimiçi görüntülü reklamcılık hizmetlerinin tedarikinde güçlü bir pazar konumuna sahip olması, AEA’da reklam teknolojisi hizmetlerinin tedarikinde güçlü bir pazar konumuna sahip olması hususları soruşturma kapsamında değerlendirilmiştir. Soruşturma sürecinde gerçekleştirilen incelemeler ve ortaya çıkan endişeler karşısında Google’ın, Komisyon’a sunmuş olduğu reklam, Web API ve Android API konularındaki taahhütler neticesinde ilgili devralma işlemine izin verilmiştir.
- Türk Rekabet Hukukunda Google Kararları
AB’de olduğu Türkiye’de de Rekabet Kurumu tarafından Google’a yönelik soruşturmalar başlatılmış ve ilgili teşebbüsün faaliyetleri rekabet hukuku kapsamında değerlendirilmiştir. 19.09.2018 tarihli ve 18-33/555-273 sayılı Google Android[23] kararı neticesinde, hâkim durumda olduğu ve RKHK’nın 6. Maddesini ihlal ettiği belirtilen Google’ın ekonomik bütünlüğüne 93.083.422,30 TL idari para cezası verilmiştir. İlgili kararda kendi işletim sistemini kullanan Apple hariç, tüm önde gelen cihaz üreticilerinin Google ile imzaladıkları sözleşmeler kapsamında Ticari Android İşletim Sistemi (‘TAİS’) kullandıkları, Cihaz üreticisi Apple’ın mobil işletim sistemi talebi olmadığı dikkate alınırsa Google’ın, Türkiye’deki mobil cihaz üreticilerinin tek mobil işletim sistemi sağlayıcısı konumunda ve bu anlamda pazarda rakipsiz olduğu tespitinde bulunulmuştur. TAİS’in lisanslanabilir mobil işletim sistemleri pazarında 2013 yılından bu yana hakim durumda olduğu, 2016 yılından itibaren ise neredeyse tek sağlayıcı olarak bu konumunu sürdürdüğü ifade edilmiş ve TAİS’in tekel konumunda olduğunu
Tespitinde bulunulmuştur. Ayrıca Google’ın dolaylı ağ etkisinin, ilgili pazarda alıcı gücünün olmaması ve internet arama hizmetimdeki Pazar payının hâkim durumunu güçlendirdiği belirtilmiştir.
Öte yandan, 13.02.2020 tarihli ve 20-10/119-69 sayılı Google Shopping Kararı[24] da yine Google aleyhine sonuçlanmış olup Komisyon’un 2017 tarihli Google Shopping Kararı ile paralel düzenlemeler içermektedir. Bu doğrultuda Kurul’un 2020 tarihli Shopping kararı ile, genel arama hizmetleri ve çevrim içi alışveriş karşılaştırma hizmetleri pazarlarında hâkim durumda olduğuna karar verilen Google ekonomik bütünlüğüne RKHK’nın 6. Maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile bu defa 98.354.027,39 TL idari para cezası verilmiştir. İlgili kararda, genel arama hizmeti sunan birçok teşebbüsün bulunduğu belirtilmiş, ancak Google’ın rakiplerinin Türkiye’deki Pazar paylarının düşük olduğu tespit edilmiştir. Google’ın aynı zamanda elinde bulundurduğu veri itibariyle bir monopol olduğu ve genel arama hizmetleri alanında pazara giriş engellerinin diğer pazarlara kıyasla fazla olduğu ifade edilmiş, genel arama hizmetlerine girişin önündeki engellerin bu alanda sınırlı sayıda yetenekli mühendis olması, aynı anda yapılan milyonlarca sorgulamayı yönetmenin zorluğu, büyük veriye sahip olmanın avantajları ve ağ etkisi şeklinde sıralanmıştır. İlgili pazara yeni bir teşebbüsün girmesinin önünde ciddi engellerin bulunduğu, mevcut teşebbüslerin dahi teknoloji ve sermaye birikimine sahip olmasına rağmen rekabetçi baskı oluşturamadığı ifade edilmiştir. Bu hususların yanında Google’ın birbiri ile bağlantılı birden çok alanda faaliyet göstermesinin de hakim durumunu güçlendiren bir durum olduğu, genel arama hizmetlerinin çok taraflı bir platform olma özelliğinden dolayı şebeke etkileri, kullanıcı alışkanlıkları, marka bilinirliği, Google’ın sermaye büyüklüğü gibi etkenlerin pazara giriş engellerini doğurdu belirtilmiştir. Bunlara ek olarak Rekabet Kurumu tarafından idari para cezasına ek olarak ihlallerin sona erdirilmesini sağlamak adına ek yükümlülükler de öngörmüştür. Buna göre, Google’a Genel arama sonuç sayfasında rakip alışveriş karşılaştırma hizmetlerinin kendi ilgili hizmetlerinden daha az avantajlı olmayacakları koşulları sağlaması, Mobil mecraya uyumlu olacak şekilde, diğer mecralarda da Shopping Unit’e ait başlığın tıklanma özelliğini kaldırması, Shopping Unit’in başlığında ve etiketlenmesinde bu alanın reklam olduğuna ilişkin belirsizliği makul şekilde gidermesi, Google’da yapılan aramalarda ürün adı ile birlikte açıkça alışveriş karşılaştırma hizmeti sunan rakiplerinin marka veya site adına yer verilmesi durumunda Shopping Unit’in öncelikli olarak konumlandırılmasına son vermesi yükümlülükleri de getirilmiştir.
Google’ın aleyhine sonuçlanan bir diğer karar ise Google Adwords kararıdır. 12.11.2020 tarihli ve 20-49/675-295 sayılı kararda, Google’ın genel arama hizmetleri pazarlarında hakim durumda olduğu belirtilmiş ve genel arama sonuçlarının en üstüne, reklam niteliği belirsiz olan yoğun metin reklamlarına yer vererek, reklam geliri getirmeyen organik sonuçların içerik hizmetleri pazarındaki faaliyetlerini zorlaştırmak suretiyle RKHK’nın 6. Maddesini ihlal ettiğine karar verilmiştir. Bu ihlal nedeniyle, Kurum tarafından Google’a 196.708.054,78 TL idari para cezası verilmiştir. Ayrıca, pazarda etkin bir rekabetin sağlanması amacıyla Google’ın çeşitli yükümlülükleri yerine getirmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda, Google’ın bu kararın tebliğinden itibaren altı ay içinde metin reklamlarını organik sonuçları dışlamayacak biçime getirmesi, hazırladığı uyum tedbirlerini Kurul’a sunması ve ilk uyum tedbirinin uygulanmaya başlamasını takiben beş yıllık süre boyunca yılda bir periyodik olarak Kuruma rapor sunması gerekecektir.
08.04.2021 tarihli ve 21-20/248-105 sayılı en güncel karar da Google’ın aleyhine sonuçlanmıştır. İlgili kararda, Google’ın genel arama hizmetleri pazarında hâkim durumda olduğuna ve bu hakim durumu kötüye kullanarak RKHK’nın 6. Maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile Google ekonomik bütünlüğüne 296.084.899,49 TL idari para cezası verilmiştir. Bu kararda, genel arama hizmetleri pazarında hakim durumda bulunan Google’ın, kendi yerel arama ve konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerine genel arama sonuç sayfasında konum ve gösterim olarak rakiplerine oranla öncelik verdiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, yerel arama sitelerinin Local Unit’e girişine engel olarak rakiplerinin faaliyetlerinin zorlaşmasına ve rekabetin bozulmasına yol açtığı ifade edilmiştir. Bu rekabeti bozucu faaliyetlerin sonucu olarak, idari para cezasının yanında, Google’ın altı ay içerisinde, rakip yerel arama hizmetleri ve rakip konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerinin genel arama sonuç sayfasında dezavantajlı bir konumda olmayacakları koşulları sağlamasına ve bu kapsamda beş yıllık bir süreçte, her yıl düzenli olarak Rekabet Kurumu’na rapor sunmasına karar verilmiştir.
Verilen Rekabet Kurumu kararlarından, AB Komisyonu kararlarının izlendiği, benzer konularda ihlal sonuçlarına varıldığı anlaşılmakla beraber bazı noktalarda Komisyon kararlarının ötesine geçerek tedbirlere yönelik karar verildiği görülmektedir.
SONUÇ
Son dönemde gelişen teknoloji ile hayatın her alanı etkilendiği gibi rekabet hukuku alanında da gelişmeler ve değişimler yaşanmaktadır. Özellikle bilgi teknoloji şirketleri tarafından oluşturulan bu yeni düzende klasik ve geleneksel uygulamaların ve düzenlerin ötesine geçilmiştir. En basit haliyle geleneksel olan sistemler dijital ortamlara aktarılmış ve işbu noktada yeni dijital bir sektör oluşturulmuştur. Geleneksel sektörlerin dijitalize edilmesinin yanında gelişen teknoloji ile daha önce var olmayan yeni sektörler ve pazarlar da oluşturulmuştur. Oluşan bu yeni düzen, mevcut olan uygulamalar ve kuralların güncellenmesi veya yenilenmesi ihtiyacı doğurmuştur.
Gelişen teknoloji ile daha da güçlenen bilgi teknoloji şirketleri artık çok daha fazla göz önünde bulunmaktadır. Göz önünde bulunmaları nedeniyle rekabet otoritelerinin de sıkça incelemelerine takılmakta olup son dönemde soruşturmalar ve cezalar ile gündeme gelmektedirler. Rekabet kurallarının dijital sektörler için gözden geçirilerek yeni bir anlayış ile uygulanmaya başlaması ile bilgi teknoloji şirketlerine yönelik daha gerçekçi ve doğru değerlendirmelerin başladığı da görülmektedir. Oluşan yeni pazarlar, bilgi teknoloji şirketlerinin faaliyetleri ve uygulamalar artık rekabet otoritelerince daha farklı yaklaşımlara tabi tutulmaktadır.
Google, son 10 yıl içerisinde Komisyon tarafından gerçekleştirilen çeşitli soruşturmalara ve ciddi para cezalarına muhatap kalmıştır. Avrupa’da gerçekleştirilen soruşturmaların etkisiyle dünya genelinde de soruşturmalara ve incelemelere tabi tutulan Google, Rekabet Kurumu’nca cezai yaptırıma tabi tutulmuştur. Faaliyette bulunduğu birçok alanda hakim durumda olduğu belirtilen Google, bugüne kadar gerçekleştirdiği ve herhangi bir hukuki incelemeye tabi olmayan davranışları nedeniyle ciddi yaptırımlara maruz kalmaktadır. Daha önce ifade edilen geleneksel rekabet anlayışının teknolojinin gelişimi karşısında yavaş kalması ve yeni yaklaşımların yakın dönemde oluşmaya başlaması sebebiyle son dönemde ilgili şirket üzerine inceleme eğilimi bulunmaktadır. Halihazırda hakim durumda bulunması nedeniyle gerçekleştirdiği faaliyetler, rekabetçi endişeler altında incelenmekte olup hakim durumunu kötüye kullandığı veya hakim durumunu güçlendireceği tespit edilen durumlarda cezalar ve önleyici tedbirler ile rekabete aykırılıkların giderilmesi hedeflenmektedir.
KAYNAKÇA
- AKMAN, Pınar. The Theory Of Abuse In Google Search: A Positive And Normative Assessment Under Eu Competition Law, 2017.
- JONES, Alison & SUFRIN, Brenda & DUNNE, Niamh. Jones & Sufrin’s EU Competition Law: Text, Cases, and Materials Oxford University Press, 7th Edition, 2019.
- WHISH, Richard & BAILEY, David. Competition Law, Ninth Edition, Oxford University Press, 2018.
- ÜLGEN Sinan, Avrupa Birliğinde Hakim Durumun Kötüye Kullanılması, TUSİAD,
Yayın No: T/98-12/247, İstanbul, 1998.
Kararlar
- European Commission, Decision of 27 June 2017 in Case. AT.39740 Google Search
- European Commission, Decision of 18 July 2018 in Case. AT.40099 Google Android
- European Commission, AT.40411 Google AdSense
- Rekabet Kurulu, 13.02.2020 Tarih ve 20-10/119-69 Sayılı Kararı
- Rekabet Kurulu, 19.09.2018 tarihli 18-33/555-273 Sayılı Kararı
- Rekabet Kurulu, 12.11.2020 tarihli 20-49/675-295 Sayılı Kararı
- Rekabet Kurulu, 04.2021 tarihli ve 21-20/248-105 Sayılı Kararı
Diğer Kaynaklar
- Organisation for Economic Co-operation and Development. Big Data: Bringing Competition Policy To The Digital Era, 2016.
- SUNDKVIST, Hillevi. Business Strategy or Abuse of Dominance An Analysis of Different Approaches Towards Self-Preferencing Within the Meaning of Article 102 TFEU (Yüksek Lisans Tezi, Uppsala Universitet, 2019)
- http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/baglama-uygulamalari/
[1] John M. NEWMAN, Antitrust in Digital Markets, 72 Vanderbilt Law Review 1497, s. 1502, (2019) https://scholarship.law.vanderbilt.edu/vlr/vol72/iss5/2/ (Son Erişim tarihi: 20.01.2020)
[2]Case AT.39740, Google Search (Shopping) p.1
[3] Case AT.39740, p.7-10
[4] Pınar AKMAN, The Theory Of Abuse In Google Search: A Positıve And Normative Assessment Under EU Competition Law, 2017.
[5] 20-10/119-69 Karar Sayılı Rekabet Kurulu Kararı p.137-138
[6]Case AT.40099 — Google Android
[7] Dünya Çapı ifadesinde Çin Halk Cumhuriyeti hariç tutulmuştur.
[8] Case AT.40099 p.6-9
[9] Case AT.40099 p.10-21
[10] Case 40411 Google Search (AdSense)
[11] Case 40411
[12] Case AT.39740
[13] Case AT.39740 p.9-13
[14] Case AT.39740 p.10
[15] Case AT.39740 p.14-19
[16] Hillevi Sundkvist, Business Strategy or Abuse of Dominance An Analysis of Different Approaches Towards Self-Preferencing Within the Meaning of Article 102 TFEU, (Yüksek Lisans Tezi, Uppsala Universitet,2019) s.45-51.
[17] Case AT.39740 p.31
[18] Case AT.40099 s.164, s.229, s.268
[19] Case AT.40099 s.164, s.229, s.268
[20] Case AT.40099, s.268
[21] Case 40411
[22] Merger Case M.9960 Google – Fitbit
[23] https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=7d9ba7e3-2b8f-4438-87a5-26609eab5443
[24]https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=828974ff-6cd9-4318-a9fa-ee43a21f9c07 , Rekabet Kurulu’nun, Google’ın genel arama pazarındaki hâkim durumunu kötüye kullanarak çevrim içi alışveriş hizmetleri pazarındaki rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırması (Google Shopping) ve metin/Adwords reklamları ile organik sonuçların içerik hizmetleri pazarındaki faaliyetlerini zorlaştırması (Google Adwords) nedenleriyle almış olduğu kararlar, “Global Competition Review Awards 2021” ödülleri kapsamında “Yılın En İyi Rekabet Uygulaması (The Best Decision or Enforcement Action From a Competition Authority or Court)” kategorisinde aday gösterilmiştir.